Sağlık Çalışanları Şiddeti Önlemede Dini Yaklaşımları Nasıl Kullanabilir?
- Gulbu Tanrıverdi
- 17 Kas 2024
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 12 Haz

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü yaklaşırken yakın zamanda uluslararası bir kongrede davetli olarak yaptığım sunumun Türkçe kısa bir özetini sizlerle paylaşmak istiyorum.
Kadına yönelik şiddet, insan hakları ihlali ve ciddi bir halk sağlığı sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Birleşmiş Milletler tarafından 1993 yılında kabul edilen Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılmasına Dair Bildirge, bu kavramı “kadınlara fiziksel, cinsel veya psikolojik zarar ya da ıstırap veren, cinsiyete dayalı her türlü şiddet” olarak tanımlar. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre dünya genelinde kadınların yaklaşık %30’u hayatlarının bir döneminde şiddete maruz kalmaktadır. Şiddet, kadınların fiziksel ve ruhsal sağlıklarını olumsuz etkileyerek depresyon, anksiyete ve kronik hastalık gibi sorunların görülme sıklığını artırmaktadır.
Kadına yönelik şiddetin altında yatan sebepler sadece yasal değil, aynı zamanda sosyo-kültürel ve ekonomik etkenlere dayanmaktadır. Dinlerin, şiddeti önleme konusundaki etkisi oldukça önemlidir. İnsanlık tarihi boyunca din ve şiddet bir arada var olmuştur. Kutsal metinler ve tarihsel anlatılar, şiddetin din ile ilişkilendirilebildiğini göstermektedir. Bununla birlikte, dinî inançların şiddeti desteklemekten çok önlemeye yönelik bir araç olarak kullanılabileceği de vurgulanmaktadır.
Dinî yaklaşımlar genellikle dört başlık altında incelenmiştir:
Kabul Etme/Tasdik Etme Yaklaşımı: Şiddeti doğrudan kabul eden veya tasdik eden metinlerden kaynaklanır.
Reddetme/İnkar Etme Yaklaşımı: Bu yaklaşım, kutsal metinlerde yer alan ifadelerin yanlış anlaşıldığını ve şiddeti teşvik etmediğini savunur.
Yorumsal Yaklaşım: Metinlerin tarihsel, kültürel ve bağlamsal açıdan değerlendirilmesi gerektiğini savunur.
Tarihsel Yaklaşım: Şiddetin geçmişteki kültürel bağlamlara dayandığını ve günümüzde geçerliliğini yitirdiğini ileri sürer.
Örneğin, İslam’da sıkça tartışılan Nisa Suresi 34. ayeti, kadına yönelik şiddeti meşrulaştırmaktan ziyade tarihsel bağlamda anlaşılması gereken bir ifade olarak ele alınmaktadır. Benzer şekilde, diğer dinlerde de kadınlara yönelik ayrımcı ifadeler bazen ataerkil yorumların bir sonucu olarak görülmektedir.
Dinlerin, şiddeti önlemede olumlu bir etkisi olabileceği belirtilmiştir. Dinî öğretiler, merhamet, şefkat ve adalet gibi değerleri vurgulayarak şiddeti azaltıcı bir rol oynayabilir. Ayrıca, dinî liderlerin eğitim alarak topluluklarını bilinçlendirmesi ve şiddet karşıtı mesajlar vermesi, toplumsal farkındalık yaratmada etkili olabilir. Örneğin, Uganda’da yapılan bir çalışmada, dinî liderlerin danışmanlık hizmetleri sunmasının şiddeti %5 oranında azalttığı görülmüştür.
Araştırmalar, dinî öğretilerin toplumda şiddeti önlemede kullanılabileceğini göstermektedir. Örneğin, Hristiyan liderlerin yürüttüğü eğitim programları, çiftler arasında şiddeti azaltmıştır. Hindu tapınaklarının ise topluluk içi şiddeti önleme kapasitesine sahip olduğu belirtilmiştir. Budizm’de ise “Orta Yol” felsefesi, barışçıl bir toplum oluşturmak için önemli bir araç olarak değerlendirilmiştir.
Sağlık profesyonelleri, şiddet mağduru kadınlara hizmet sunarken dinî ve kültürel hassasiyetleri göz önünde bulundurmalıdır. Dinî değerlerin toplum üzerindeki etkilerini anlamak, sağlık çalışanlarının daha empatik ve etkili hizmet sunmasına yardımcı olabilir. Bu bağlamda, sağlık çalışanlarının dinî liderlerle iş birliği yapması, şiddeti önlemede önemli bir adım olarak görülmektedir.
Dinlerin, kadına yönelik şiddeti önlemede oynayabileceği rolün daha fazla araştırılması gerekmektedir. Dinî değerlerin doğru yorumlanması ve toplumsal farkındalık kampanyalarıyla desteklenmesi, bu konuda ilerleme sağlanmasına katkı sunabilir. Sağlık çalışanlarının ve dinî liderlerin iş birliği yaparak şiddeti önlemeye yönelik kapsamlı stratejiler geliştirmesi önerilmektedir. Bu yaklaşım, kadına yönelik şiddetle mücadelede etkili bir çözüm sunabilir.
Kaynak
Tanrıverdi G . What Do Religions Say About Violence Against Women? Global Summit on Gynecology and Obstetrics (GSGO 2024). Prague-Czech (Hibyrit eventsrit), Praha, Çek Cumhuriyeti, 20 - 21 Eylül 2024, ss.1-10


Yorumlar