Ilmekten Markaya: Zone Design’ın Öyküsü
- Gulbu Tanrıverdi
- 8 Kas
- 2 dakikada okunur

1970’lerin başında, Cılavuz’un keskin soğuğunu yaran tek şey, Eda’nın anneannesinin kararlılığıydı. Aile içinde sakin bir otoriteydi; görünmez sınırları o çizer, evin ritmini o belirlerdi. Ekonomik özgürlüğe uzanan yol, çoğu kadının düşünmeye bile cesaret edemediği bir adımla başladı. Örgü makinası alacaktı.
Makine eve geldiğinde bu yalnızca bir eşya değildi; emeğin, sabrın ve bağımsızlığın sesiydi. Anneanne kimsenin yol göstermesine ihtiyaç duymadan onu çözdü. Gündüz ördüğü örgüleri, gecenin derin sessizliğinde kusursuz dikişlerle tamamladı. İlçede kısa sürede müşteri edindi. herkes birbirine tavsiye etti. Ev küçük bir atölyeye dönüştü çocuklar hoşlanmasada.
Zaman aktı… Göçler, tayinler, çocukların büyümesi, yeni bir şehir…
Makine bir köşede sessizliğe çekildi ama sesini kaybetmedi.
Yıllar sonra, o mirasın yankısı Eda’nın girişiminde karşılık buldu.Mühendislik ve mimarlık gibi disiplinlerle yoğrulmuş zihnin arka fonunda, anneannesinin ritmik ilmeklerinin sıcak hafızası ve çağrısı vardı.
Eda bu içsel çağrıyı tasarıma dönüştürdü. Örgü bilen kadınları bir araya getirdi; her biri farklı şehrin, farklı hayatın ama aynı emeğin temsilcisiydi. Böylece markası doğmuş oldu. Zonedesign store el işçiliğinin sıcaklığı ile modern tasarımın zekâsını buluşturan bir çizgi…Sürdürülebilirliğe, doğaya saygıya, benzersizliğe ve yavaş modanın estetiğine yaslanan rafine bir dünya…
Her ürün, anneannenin özgürlüğe açılan makinesiyle Eda’nın mimari vizyonunun arasında asılı duran ince bir köprüye dönüştü.Bir ilmek geçmişe tutunuyor, bir desen geleceğe açılıyordu.
Zamanla Zone Design büyüdü; sınırları sessizce aşarak farklı ülkelere ulaştı.Her gönderilen paket bir hikâyeyi taşıdı: sıcaklığı, emeği, nezaketi ve özgünlüğü.Uluslararası müşteriler eline aldıkları ürünlerde sadece örgüyü değil, ustalığın ve sadeliğin birlikte kurduğu o zamansız hissi fark etti.
Bugün Zone Design, üç kuşağın ortak mirasını çağdaş bir estetikle dünyaya sunuyor.
Her ürün, hâlâ aynı soruya zarif bir yanıt veriyor:Bir ilmek, bir markayı başlatabilir mi?Eğer o ilmek bir kadının özgürlük hayalinden doğduysa.
Nerede ve ne yaptığınızdan çok, nasıl ve neden yaptığınız belirler yolun değerini.Eda da bu yolda, emeğin ve doğanın hakkını gözeterek; anneannesinin anılarından, onun ördüğü yaşam öyküsünden güç alarak bilgi ve deneyimlerini bir markaya dönüştürdü.
Zone Design bugün özgünlüğün, sevginin, sıcaklığın ve emeğin markası olarak büyümeye devam ediyor.Gelecekte ise aynı amaçla yola çıkan, doğaya ve emeğe saygılı tüm markaların sevgi dolu, sıcak bir çatı altında buluşabileceği ilham verici bir yol arkadaşına dönüşmeyi umut ediyor.


Yorumlar